Üstün Zekalılar Eğitim Merkezi ‘nin (ÜST ? ZEM) Kardeş Okulu Mozaik Eğitim Kurumları, Üstünlere Özel Farklılaştırılmış Müfredatla Eğitime Devam Ediyor.
Ayla Özdemir / sozcu.com.tr
Üstün Zekalılar Eğitim Merkezi (ÜST-ZEM) Kurucusu Mehpare Kınık Ustomar?la üstünleri ve Türkiye?de sadece Üstün potansiyelli/Zekalı/Yetenekli çocukların eğitimi için faaliyete geçen Özel Koşuyolu Mozaik İlköğretim Okulu?nu konuştuk.
Yeğenine konulan üstün zekalı tanısıyla başlamış Mehpare Kınık Ustomar?ın üstünlerin adıyla ve psikologlarla tanışması. Kreş öğretmenleri tarafından çocuğunuz psikopat olabilir diyerek psikologlara yönlendirilmişler. Uygulanan testler sonucunda yeğeninin üstün zekaya sahip olduğunu öğrendiğinde onu en çok üzen bu çocukların değerini ve farkını anlamayan eğitimciler olmuş. 2,5 yaşında okumayı yazmayı kendi başına öğrenen oğlu Emre?nin gittiği kreşte de gündüz rüyası görmesi öğretmenler tarafından şizofren olarak değerlendirilmiş ve yine psikoloğa yönlendirilmişler. Psikolog, oğlunun dahi seviyesinde üstün olduğu söylediğinde üstünler için karınca kadar bile olsa farkındalık yaratmak için harekete geçmiş.
YETENEK KAVRAMINI KULLANABİLMEMİZ İÇİN %100 EĞİTİM ŞART!
Mehpare Kınık Ustomar, üstünlerden bahsederken özel yetenekli değil üstün potansiyelli çocuk kavramını kullanmayı tercih ediyor. Bunun sebebini ise şöyle açıklıyor:
?Ben üstün zekalı veya özel yetenekli demektense üstün potansiyelli kavramını daha uygun buluyorum. Üstün potansiyel dediğiniz şey doğuştan gelen bir potansiyeldir. Eğer buna fırsat vermezseniz performansa dönüşemez. Yetenek kavramını kullanabilmemiz için %100 eğitim şart. Potansiyeli ortaya çıkmamış çocukta yetenekli olabilir. Eğer resim öğretmeni bir muz çizip içini sarıya boyamasını isterse çocuğun bu yeteneğini ortaya çıkaramaz. Aynı şekilde müzik öğretmeni belli notaları çalmasını ve söylemesini isterse çocuğun müzik yeteneğini ortaya çıkaramaz. Yaratıcılıklarını ortaya koymalarına izin verilmesi gerekiyor. Yetenek kelimesinden bahsetmek istiyorsak önce ne eğitimi aldığını sorgulamamız gerekir. Potansiyel vardır, eğitim vardır hatta şans ve ortam da vardır. Bunların hepsi birleştiğinde performansa yani yeteneğe dönüşür. Özel yetenek tanımı o açıdan doğru değil.
?DÜNYANIN NERESİNE GİDERSEK GİDELİM, GELECEĞİMİZ ÜLKE BURASI!?
Mehpare Kınık Ustomar, çalıştığı kurum tarafından Amerika?ya yönetici olarak gönderileceğini öğrendiğinde oğluna Amerika gibi üstünlere özel eğitimin uygulandığı bir ülkede eğitim aldırabileceği için ilk etapta çok sevinmiş. Ustomar, Amerika?ya yerleşme fikrinden nasıl vazgeçtiğini şöyle anlatıyor:
?Milliyetçi bir insanım. Ben gideyim, o gitsin, hepimiz gidelim de ondan sonra bu ülkeyi kim yönetecek? Geleceğimiz ülke, benim çocuğumun geleceği ülke burası başka ülke yok. Dünyada çok ülke gezdim ben, nereye giderseniz gidin siz hep başkasısınız. Ancak burada vatandaşız. Hem ben proje yapabilen bir insanım, akademik geçmişim var, Matematik, Bilgisayar eğitmenliği yaptım, yöneticilik yeteneğim de var. Bende bazı şeyleri sıradışı düşünüyorum. Bu çocuklar için ben birşeyler yapabilirim dedim ve böylece vazgeçtim Amerika?ya yerleşme fikrimden. Bu inançla karınca kadar fark yaratmak ve bir şeyler yapmak için yola çıktık. ?
?ÇOCUK NİTELİĞİNE GÖRE GEREKEN YERLERE KONULMALI!?
Üstünlerin eğitiminin bir devlet politikası olması gerektiğine dikkat çeken Ustomar, kaynaştırma eğitimi ile ilgili de şu açıklamalarda bulundu:
Bu sorumluluk ne bana düşer normal şartlarda ne de bir başkasına. Üstünlerin eğitimi devlet politikası olmalı. Gelişmiş ülkelerin eğitim sistemine baktığımızda üstünlerin eğitiminin bir devlet politikası olduğu göze çarpıyor.
Bu işle uğraşan ülkelere gittiğimde onların yüzde 2 ile değil yüzde 10 ile uğraştığını görüyorum. Biz yüzde 2 ile uğraşamıyoruz.
Dünyada üstün potansiyelli çocuklara en iyi eğitimi veren ülke İsrail?dir.
İsrail?de üstün zekâlılar eğitimi kanunen gereklidir. Devlet tarafından bu çocuklar koruma altına alınmıştır. Bütçesinin 2/3? ü bu çocukların eğitimine ayrılıyor. Çünkü pahalı bir eğitim, üstünlerin ihtiyaçları çok. Çin ve Singapur da çok ciddi atağa kalktı bu konuda.
Kaynaştırma konusuna gelince; Üstün zekalı çocukların akademik başarısının da çok yüksek olması bekleniyor. Yok böyle birşey. 6 profilden sadece 1 tanesi akademiktir. Yaratıcılar var, Disleksiler var, Gizli bahçeler var ki onlar kendilerini çok iyi gizler. Öğretmen neyi bilip bilmediklerini anlayamaz. Bu durumda özel eğitim almaları uygundur. Her çocuk farklı eğitime tabi tutulabilir. Kimine kaynaştırma eğitimi uygundur, kimi özel eğitime tabi tutulmalıdır, kimi çocuk ise sadece evde eğitim almalıdır. Çocuğa bakmak gerekiyor. Bu sistemlerin hepsi açılmalı, hepsi birden sisteme destek vermeli ve çocuk niteliğine göre gereken yerlere konulmalı. Yurt dışında bu böyle.
EN AZ NARSİST ÖĞRENCİLER BİZDE!
Mozaik İlköğretim Okulu ne zaman kuruldu ve neden Mozaik ismini tercih ettiniz?
Mozaik Bilgi Teknolojileri Eğitim ve Eğitim Hizmetleri A.Ş. 2001 yılında kurulmuştur.
10 yıldır danışmanlık hizmetleri sürdüren firmamız, bu alanda son 5 yıldır sosyal sorumluluk çerçevesinde çalışma grupların kurulmasını sağlayarak, halkımızın bilinçlendirilmesi maksadı ile uluslararası Network ağı oluşturarak, alanında uzman kişilerin ülkemizde eğitimler vermesini sağlamak, pek çok veli ve eğitmen eğitimleri alanında uzman ekip oluşturmak, alanında en iyi olarak belirlenmiş kaynak ve müfredatların Türkiye Eğitim sistemine adapte edilerek ve öğrenci eğitimleri düzenleme çalışmaları sürdürmeye başlamıştır.
Bilgi Üniversitesi kurucu vakfı olan Bilgi Eğitim ve Kültür Vakfı ile yapmış olduğumuz iş birliği çalışmaları kapsamı sonucunda ?Üstün Zekalılar Eğitim Merkezi ? kuruluşu tamamlanarak, yapılan tüm çalışmaların akademik çalışmalarla birleştirilmesi ve kurumsal platforma taşınması süreci başlatılmıştır.
Üstün Zekalılar Eğitim Merkezi (ÜST-ZEM); öğrenci ve ailelerin ihtiyacı olan bireysel danışmanlık ve aile terapisi hizmetleri vermektedir. Öğrencilerde oluşan farklı öğrenme ihtiyaçları ile beraber, aile içi diyalog ve dayanışmanın kuvvetlendirilmesi amacı ile yapılan bu terapiler, merkezimizdeki uzman kadromuz tarafından sağlanmaktadır.
Uzun yıllar Türkiye de bireysel Eğitim ve Üniversiteler ile beraber Hafta Sonu eğitim hizmetleri verdikten sonra, 2012 yılından itibaren AnaOkul ve Okul Öncesi Eğitimi ile beraber 1-4 .Sınıf İlk Okul Eğitimine İstanbul, Koşuyolu merkezinde başladık.
Okulumuza standardizasyonu yapılmış zekâ testlerine göre üstün zihin düzeyine sahip çocuklar kabul ediliyor. Test yaptırmamış olanlar için okulumuz bünyesinde kendi psikologlarımızla bu testi yapıyoruz. Üstün zekalı tanısı konulmuş olması yeterli olmuyor, 1 aylık oryantasyon programına alıyoruz ve çocuğu gözlemliyoruz. Bundan sonra çocuğun okulumuzda eğitim almasının uygun olacağına karar veriyoruz.
?HATA YAPMA ŞANSIMIZ YOK!?
Geçen yıl 1.sınıfa 12 öğrenci aldık. Bu yıl da 12 öğrenci alacağız. Anaokulunda 30 öğrencimiz var. Kontenjanı kısıtlı tutmamızın nedeni; hata şansı yapma şansımız yok bu çocuklarda . Müfredatı tam olarak uygulamamız gerekiyor. Hepsi branş öğretmeni, yerli yabancı 30 öğretmenimiz var.
Neden Mozaik sorusunun cevabı ise, biz burada çocukların üstün zekalı olduklarını hiçbir şekilde dile getirmiyoruz. Hiçbir çocuk bizim okulumuzda ben üstünüm diyemez. Hepsi birbirinden farklı çocuklar, yetenekleri, ilgi alanları farklı. Biz bu yeteneğe ve farklı ilgi alanlarına göre bir eğitim müfredatı uygulamaya çalışıyoruz sadece. Ders ders gruplar var. Bu gruplar içerisinde geçişler olabiliyor. Öğrencilierimize farklılıkların güzel olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. En az narsist öğrenciler bizde. Çocuğa sen üstünsün o yüzden bu okula geliyorsun denmesini istemiyoruz. Bu yüzden okulumuzun ismi Mozaik.
?SEÇKİN EĞİTMENLERDEN MOZAİK?E ÖZEL MÜFREDAT?
Okulunuzun eğitim programlarından bahsedelim. Öğrenciler bu okulda hangi dersleri alacak?
Okulumuz, MEB eğitim program ile beraber, son 5 senedir Üstün Zekalı ve Üstün Potansiyelli Öğrenciler için Eğitim Müfredatı hazırlamaktadır. Bu Müfredatı hem Türkiye nin en seçkin Üniversite Eğitmenlerinden, hem Yurt Dışı Eğitim Fakülteleri Eğitmenlerinden oluşan bir komisyon ile hazırlamıştır
Anaokulumuzda Yabanci Dil : İngilizce Fende Yaratıcılık Astronomi, Duygusal Zeka
Matematik, Zeka oyunları, Değerler Eğitimi ve Liderlik, Yaratıcı Düşünme, Felsefe
Genel Kültür, Okuma Yazmaya Hazırlık ? Dil Becerileri, Sanat ve Yaratıcılık, Görsel Sanat, Spor, Yaratıcı Drama, Dans, Bilişim Teknolojileri, Bilimsel Aşçılık Satranç Sosyal Etkinlik derslerimiz var.
Eğitim modelimizde, Analitik düşünce, Problem Çözme Becerileri, Analiz, Öz Güven Geliştirme ve Serbest Düşünme esas alınmıştır.
Okulumuzda sabit bulunan Planetarium ile ögrencilerimize Genetik, Uzay Bilim, Bioloji gibi dersleri standart program içerisinde verilmektedir.
?HAK ETTİKLERİ YERE GELMELERİNİ AMAÇLIYORUZ?
Mozaik?te proje kapsamında uygulanan müfredatla amaçlanan nedir?
Mozaik Eğitim Kurumları, MEB eğitim sistemi ile beraber, uzman kadrosu ile, UST-ZEM (Üstün Zekalılar Merkezi) tarafından üstün potansiyelli çocuklara istinaden geliştirilmiş eğitim programı ve materyalleri ile zenginleştirilmiş Okul Öncesi ve İlk Okul programı sunmaktadır.
Müfredatla amaçlanan; Üstün potansiyelli/Zekalı/Yetenekli çocuklarımızın tüm eğitim ihtiyaçlarını karşılayabilecek sistemlerin oluşturulmasında ulusal ve uluslararası ortamlarda lider rol almak ve bu çocuklarımızın Türkiyemizin geleceğinde hak ettikleri pozisyonlara gelebilmeleri amacı ile destek hizmetleri sağlamak.
?ÜSTÜN POTANSİYEL KAYGI UNSURU OLMAMALI!?
Üstün potansiyelli olarak tanılayabileceğimiz çocuklar ne gibi özelliklere sahiptir? Ailelerine ve öğretmenlerine düşen görevler nelerdir?
Öncelikle şunu dikkate almalıyız ki doğan her çocuk potansiyel bir dâhidir.
Üstün potansiyel demek yalnızca zeka skoru olarak adlandırılan çocuğun sahip olduğu IQ seviyesi değildir. Çocuklar yaratıcılık, sanat, liderlik veya akademik başarı alanlarında üstün potansiyele sahip olabilirler. Yaşıtları yanında daha büyük insanlarla rahat iletişim kurabilirler.
İyi birer gözlemci ve koleksiyoner olabilirler. Çok soru sorarlar. Çevreye ve yaşananlara karşı çok duyarlı davranırlar. Yaşıtlarına göre olgun davranırlar. Bir problemi çözmek hoşlarına gider. Enerjik bir yapıya sahiptirler. Fakat bu enerji hiperaktivite olarak adlandırılmamalıdır. Normal çocuklardan farklı alanlara ilgi duyabilirler. Daha az uyurlar. Muhakeme yetenekleri çok güçlüdür. Soyut erken gelişir bu çocuklarda. Karmaşık cümleler kurar. Yaşıtlarına göre kas motor becerileri zayıftır. Yazı yazmayı ve boyama yapmayı pek beceremezler.
Bu ve benzeri özelliklerle çocuklar sahip oldukları üstün potansiyel hakkında bize ip uçları verirler. Bu durumda ailelere ve okul öncesi öğretmenlerine düşen görev çocuklarımızı iyi gözlemleyerek tanımak, ilgi alanlarını ve becerilerini keşfetmek ve onlara güvenmektir. Fakat öncelikli olarak onlara birey oldukları ve bu nedenle değerli oldukları hissettirilmelidir. Birey olmanın yanında bunun getirisi olarak bir takım farklılıkların da olabileceği sezdirilmelidir. ?Üstün? olması nedeniyle değerli olduğu hissine kapılan bir çocuk diğerlerinden farklı olduğunu düşünerek olumsuz bir sürecin içine girecektir. Bu çocuklara başarılı oldukları ya da olacakları için değil, bir birey olarak, her halükarda, onlara değer verildiği, tam anlamıyla hissettirilmelidir.
Tüm bunlardan yola çıkarak ulaştığımız sonuç; üstün potansiyel hiçbir zaman bir kaygı unsuru olmamalı veya göz ardı edilmemelidir. Var olan potansiyeli ortaya çıkarıp işleyerek; erken tanılamaya, bireysel özelliklere ve ihtiyaçlara karşılık verebilecek nitelikle hazırlanmış eğitim materyalleri kullanarak ve hızlandırılmış, zenginleştirilmiş veya genişletilmiş eğitim müfredatları, yine farklılaştırılmış ölçme aletleri ile değerlendirme imkanlarına ulaşarak çocukların mutlu bir yaşam sürmesi sağlanabilir.
?HAKETTİKLERİ EĞİTİMİ VEREMEZSEK TÜRKİYE?DEN BULUŞ ÇIKMAZ!?
Üstünlere hakettikleri eğitimi veremezsek neler kaybederiz?
21.yüzyılın bilgi ve yaratıcılığa dayalı rekabet dünyasında üstün zekâlı bireyler kendi alanlarında iş, bilim, teknoloji, sanat ve hizmet sektörlerine, doğdukları ya da göç ettikleri ülkelere ve genel anlamda uygarlığa katkıda bulunabilecek değerli bir ekonomik kaynaktır.
– Bu çocuklar hakettikleri eğitimi almazlarsa , yaptıkları anlaşılmazsa, söyledikleri, fikirleri değer görmezse özsaygılarını yitirir. Aileleri tarafından da eleştirilirse aileye olan güvenini de yitirir. Kötü işler yapan insanlar genelde bu tür pratik zekalı çocukların peşinde olduğu için kolaylıkla onların eline düşebilir.
-Kendi haline bırakılıp yönlendirilmediklerinde, kendini gerçekleştirme ve yaratma fırsatını bulamadıkları zaman üstün zekâlı bireyler yıkıcı, kendine ve çevresine zarar verebilir.
– Hakettikleri eğitimi veremezsek Türkiye?den buluş çıkmaz. Eleştirip geliştirebilecek beyin çıkmaz. Birşey üretemezsek başkasının ürettiğini satın almak zorunda kalırız. Gelişmiş ülkeler bu çocuklara değer verdikleri için gelişiyorlar. Dünyada gelişmiş ülkelerin gelişmişliğin temeli üstün zekâlıların uygun eğitimlerine ve yetiştikleri, üstün oldukları alanlarda sorumluluk almasındadır. Bu nedenle gelişmiş ülkeler gelişme yollarını ararken üstün beyin gücüne sahip çocukları nasıl bir eğitime tabi tutarsak hem onları mutlu eder, hemde onların en üst düzeyde başarılı olmasını sağlayabiliriz sorusuna cevap aramışlardır.
?ÜST DÜZEY PERFORMANSLARINI ORTAYA ÇIKARACAĞIZ!?
Üstünlerin eğitiminde Mozaik?in farkı ne olacak?
Tüm dünyada yer alan en iyi örnekleri adapte ederek oluşturduğumuz programlarımız 3-14 yaş arası Türk çocuklarımız üzerinde inanılmaz sonuçlar göstermiştir. Ancak yine gördüm ki sadece hafta sonu programları maalesef çocuklarımızın gerçek performanslarını ortaya çıkarıp geliştirmek için yeterli değildi. Eğitimin ve özellikle öğretimin temellerinin atılmış olduğu okul öncesi eğitim döneminde, kendi yetenek alanlarını ve öğrenme stillerini ortaya çıkararak verilecek olan zenginleştirilmiş ve farklılaştırılmış eğitim programları ile tüm Türkiye ?mize hem müfredat kazandırabilmiş hem de öğrenmeyi seven, üst düzey performansını ortaya koyabilen ve geleceğimizi şekillendirebilecek nitelikte liderliğini ortaya koyabilen bireyler yetiştirebilecektik.
Daha sonra ilkokul , daha sonra lise ?.. Yabancı diller, matematik ve mantık , bilim, sanat, spor, dil bilimleri, liderlik, analitik düşünme becerileri, sorun çözme ve üretici düşünce becerileri, müzik?. tüm bu dallar ve yetenek grupları ile ama en önemlisi eğlenerek ve keşfederek öğrenmek? Bu alanlarda tüm dünyada rüştünü ispat etmiş ve en iyi örnekler olarak belirlenmiş kaynaklar yardımı ve gerçekten alanında en iyi branş öğretmenleri aracılığı eğitim? En önemlisi ise her bir çocuğun bir evren olduğunun bilincinde olarak, kendilerine has olan öğrenme ve kendisini ifade stillerine göre programı çocuğumuza göre şekillendirmek?
İşte bizim farkımız bu olacak.
Kaynak: Sözcü Gazetesi